78’liler Derneği 7. Olağan Genel Kurulu Yapıldı. 29 Eylül 2024 Pazar günü 78’liler lokalinde Tek aday ile gidilen seçimde Seyfettin Altıkılaç Yeniden Başkan Seçildi
Artvin 78’liler Derneği Olağan Kongresini yaptı. Tek aday ve tek liste ile yapılan seçimde mevcut başkan Seyfettin Altıkulaç yeniden başkan seçildi.
7. Olağan Kongreye, Artvin Belediye Başkanı Bilgehan Erdem, ORKOOP Başkanı Hasan Yaşar, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Eğitim Sen Artvin Şubesi Başkanı Köksal Gümüş, Halkevleri Şube Başkanı Uğur Karakuş ve 78’liler Derneği üyeleri katıldı.
Artvin 78’liler Derneği Lokalinde gerçekleştirilen 7. Olağan Kongreye geçmeden önce divan oluşturuldu. Divan Başkanlığını Halkevleri Derneği Artvin Şube Başkanı Uğur Karakuş yaptı.
Kongreye geçmeden önce devrim şehitleri için Saygı duruşu yapıldı. Ardından faaliyet raporlarının okunması, hesap, gelir gider raporlarının okunması ve oy birliğiyle kabul edildi. Konuşmalar bölümünde Başkan ve tek başkan adayı olan Seyfettin Altıkulaç açılış konuşması yaptı. Altıkulaç konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“Sayın Divan Sevgili 78’Liler Değerli Siyasi Parti başkan ve yöneticileri sivil toplum başkan yöneticileri sizleri şahsım ve 78’liler adına en devrimci duygularımla selamlıyorum. 78’liler demokrasiden ve özgürlüklerden anayasa ve yasalarda geniş ölçüde yer alması demokratikleşme istemleri geri getirildiği demokrasinin en iyi yönetim biçim olarak toplumca benimsendiği tartışıldığı 1978 yılın sembol olarak alınmasından esinlenmiştir.
78’lilik yardımlaşmayı, paylaşmayı, demokrasiyi, laikliği, bilimselliği ve dayanışmayı savunur. Derneğimiz 78 kuşağı öncesi ve sonrasına ilişkin sözlü ve yazılı tarihi çalışması yapmayı söz konusu döneme ilişkin yazılı ve görüntülü sesli bilgi ve belgeleri toplamayı arşiv ve müze oluşturmayı döneme ilişkin bilimsel inceleme ve araştırma yapmayı yaptırmayı ve bu alandaki gelişmeleri izlemeyi kamuoyuna duyurmayı hedefler.
Sevgili dostlar hukukun bittiği demokrasinin rafa kaldırıldığı taşeronlaştırmanın zirve yaptığı kamusal alanın talan edildiği hırsızlığın yolsuzluğun açlığın sefaletin yargısız infazların tavan yaptığı velhasıl tuzun koktuğu yerdeyiz. Sosyal Güvenlik Yasa tasarısı ile güvenceli çalışma koşullarının yok edilmesi yerine part-time yani yarım gün(!) sözleşmeli gibi yutturulmaya çalışma koşullarının güvencesizleştirilerek amirin insafına terk edildiği iş güvenlik paketi adı altında devletin polis devletine dönüştüğü köylünün girdi fiyatlarının yüzünden üretememesi eğitim ve sağlığın paralı hale getirildiği kadınların toplumsal yaşamdan dışlandığı erkek şiddeti ile öldürüldüğü cinsiyet ayrımcılığının yapıldığı şiddetin tacizin tecavüzün devlet tarafında meşrulaştırıldığı çok kötü bir dönemde yaşıyoruz…
Sevgili dostlar bu ülkenin devrimcileri sosyalistleri aydınları ilerici ve demokratları her zaman emperyalizme ve onun ülkemizdeki yerli işbirlikçilerinin karşısında dün olduğu gibi savaşa karşı barışı faşizme karşı demokrasiyi bireyselliğe karşı toplumsallığı hep savunduk savunmaya da devam edeceğiz.
Nasıl ki 1970 lerde Mahir Çayanlar, Deniz Gezmişler ve arkadaşları altıncı filo defol yaşasın tam bağımsız Türkiye şiarı ile mücadele ettiler 80’ lerde onların uzantısı o ideolojin devamı olanlar (Erkanlar, Özgüçler Fahriler, Necmiler, Ahmetler ihsanlar ve nice ismini sayamadığımız nice yiğit yürekler ülke bağımsızlığı için toprağa düştüler bizler de onların bıraktığı yerden Cerattepe’de ,Murgul da, Hod da madene Arhavi’de, Ardanuç da ,Şavşat da HES’ler’e çarşı çıkarak dün olduğu gibi bugün de şiarımız tam bağımsız savaşsız sömürüsüz paylaşımcı eşitlikçi demokrasisi oturmuş bir ülke özlemidir.
Bizler daha iyi daha özgür eşit bir dünyada yaşamak isteyenler bu soygun ve talan düzenin den hırsızlıktan yolsuzluktan zalimlerden din bezirganlarından bizi kendi kafalarındaki kör karanlığın için de boğmaya çalışanlardan kurtulmak isteyenler.
Gencisi, yaşlısı, kadını, erkeği, işçisi, köylüsü , aydını ,cahili ,mahallede ,sokak da işyerlerin de bütün ülkede mücadele etmeden kazanma şansımız yoktur.
Bireyleri yalnızlığa karamsarlığa teslimiyete iten en önemli neden gündelik yaşam alanlarındaki örgütsüzlük. Sadaka ekonomisini cemaat kıskacını aşmak için mahallelerde dayanışma meclisini kurmak gerekiyor. Bu meclisler yalnızca ekonomik alanla sınırlanan bir yardımlaşmayı değil tek adam rejiminin İslamcı milliyetçi tahakkümüne karşı direniş mevzileri olarak da düşünmeliyiz.
Eylül ayı içinde olduğumuzu, dolayısıyla 12 Eylül Askeri faşist darbeyi konuşmadan geçemeyeceğini hatırlatan Altıkulaç;” Eylül ayı içerisindeyiz. Dolayısıyla kongreye geçmeden önce sunulan slaytta devrim şehitlerimizi bir kere daha anmış olduk. 12 Eylül çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin üstünden buldozer gibi geçti.” dedi.
Genel Kurulda ayrıca, Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Cerattepe’deki maden ile ilgili yaşanan gelişmeler hakkında bilgi vererek, Anayasa Mahkemesinin kesin kararına rağmen yeniden ÇED sürecinin başlatıldığını belirterek, mücadelenin yeniden başladığına dikkat çekti!