Bu müzeyi Hopa ilçesine kazandıran koleksiyoner ve müzeci Ulvi Sinan Dişli’nin gönüllü kültür elçiliği, kültürümüze, geçmişimize katkı sunuyor.

Beş bin eserle ziyaretçilerine hizmet verilen tarihi evde, Ulvi Sinan Dişli müzede bulunan her objenin hikayesini anlatıyor. Artvinli TV’ye açıklamalarda bulunan Dişli, 18-24 Mayıs tarihleri arasında Uluslararası Müzecilik Haftası nedeniyle Kemalpaşa Çok Programlı Lisesisi’de eğitim gören öğrencilerin öğretmenleri nezaretinde Hopa Belediyesine ait kültür evini ziyaret ettiklerini söyledi. “Onlara rehberlik ettiğim için çok mutluyum. Öncellikle öğrencilere müzenin anlamını anlattım. Müze ilham perisi demektir” dedi. Kültür evinde sergilediğim eserleri geçmişten geleceğe bir köprü olduğunu ve Hopa’da 5 kültürün yaşadığını söyleyen Dişli; “Laz, Hemşin, Gürcü, Poşa ve Ahıska Türkleri ve uzun yıllardır burada kalmış Ruslar var. Bunların hepsinden kalma şeyler var. Biz de büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla gelecek kuşaklara bunları harmanlayarak bilgi birikimlerini aktarıp gönüllü kültür elçiliği yapıyoruz. Ben anlatırken müze ziyaretine gelen bir çocuğun yüzünde bir ışıltı hissediyorsam bu beni çok mutlu ediyor ve bu mesleği uzun yıllar yapacağım anlamına geliyor.” dedi. Dişli: “Mesela bugün 30 öğrenci geldi yerimiz oda oda olduğundan aynı anda 30 öğrenciye anlatımda bulunamıyoruz.” diye dert yandı.

Tarihi mekânda temizlik elemanı bulundurulmasını isteyerek Artvinli TV aracılığıyla yetkililere seslendi. Bundan sonraki hedefini açıklayan Dişli, “Eğer yer tahsis edilirse sahilde büyük bir müze yapmak istiyorum, burada sergilediğim eserleri Hopa halkına hibe edeceğim.” açıklamasında bulundu.  

 

Kemalpaşa Çok Programlı Liseden müzeyi görmeye gelen öğrencilerin değerlendirmelerini Artvinli TV olarak dinledik.

Özge Çağıran, Hopa Müzesi’ni ilk defa ziyarete geldiğini söyledi. Çağıran: “İçeride gezdiğim kültür evinde geçmişte kullandığımız eserleri görünce Ulvi Sinan Dişli’ nine anlatımıyla büyülendim. Her genç kendi geçmişini bilmeli ve burası çok güzel bir ortam. Tarihe yolculuk yaptık. Önceki yaşanmışlığı bilmek istiyorlarsa buraya mutlaka gelip görmeliler.” dedi.

 

Ali Poyraz Çetinkaya; müze ziyaretinde izlenimlerini Artvinli TV’ye anlattı. Çetinkaya: “Benim babam tarihi eser hastası evimizde çanak çömlek ve Artvin yöresine ait eşyalarımız var ama müzede de gördüğüm ürünler beni çok mutlu etti. Hepsinin hikayesini Ulvi Sinan Dişli’nin anlatımı ile dinledik.” dedi.

Öte yandan Arhavi Dikyamaç köyünde bulunan Naim  Özkazanç tarafından 2012 yılında kapanan köy okulunda oluşturulan geleneksel yaşam müzesini okul öğrencileri ile gezip çok etkilendiğini söyleyerek müze hakkında açıklamalarda bulunduğunu ve Hopa’da sergilenen kültür evindeki eşyaların benzerlik gösterdiğini söyledi. Konuşmasını bitirirken müze kültürüne ilgisini arttığını söyledi.

 

Çok Programlı Lise öğrencisi ilk kez Hopa kültür evini ziyaret ettiğini söyleyerek “Bilsem daha önce gelirdim” diyerek  2 müze gezdiğini söyledi. Bir ilçenin tanıtılması için müzenin çok önemli olduğunu ve her ilçede olması lazım diyerek “Herkes gelip bu kültürü tanımalı bütün arkadaşlarım gördükten sora onlara çok ilgi duyduk. Eski zamanla şimdiki zamandaki teknolojiyi görünce eski insanların ne zorluk çektiklerini burada gelip gördük yaşamın kıymetini ve büyüklerimizin çektiği eziyetleri anlamış olduk.” kıyaslamasında bulundu.